IQNA

Allah’ı tanımanın bir yolu: Tıp bilimi

17:26 - August 30, 2022
Haber kodu: 3477239
İslam dini, tıp biliminin tanınmasına önem vermektedir. Rivayete göre tıpta elde edilen bilgilerle Allah'ı tanıyabilirsiniz. Hz. Ali (a.s) "Kendini bilen Rabbini bilir" diye buyurmuşlardır.

Kendini tanımak demek, özünde potansiyel olarak var olan, emeksiz ve bedelsiz bir şekilde sahip olduğun cevherin ve nimetin farkına varmak demektir. Bu cevheri fark edip de onun yaratıcısını fark edememek olmaz. Kendini bilmek; haddini bilmek, mesuliyetini idrak etmek ve varoluşunun bilincine vararak gereğini yerine getirmektir. (Ali Sürücüoğlu)

İran’daki ilk özel viroloji laboratuvarının kurucusu olan Hüseyin Kivani, IQNA'ya insan vücudunun harikaları ve ilahi kulluk için derslerden bahsetti:

Hepimiz tıp biliminin insanlığa faydalarının farkındayız. Dini metinlerde bilimin iki bölümden oluştuğu belirtilir. Dinler bilimi ve bedenler bilimi. Beden biliminin (organ biliminin) bir kısmı bugün geleneksel tıptır ve insan bedenindeki mucizelere baktığınızda Hz. Ali'nin sözüne tanık oluyıoruz: Kendini bilen Rabbini bilir.

İnsan önce bir nutfeden doğar, anne rahminde büyür, daha sonra dünyaya gelir, büyür ve nihayetinde büyümesi yavaşlar. Ancak bu insanın hücreleri ilk gün doğan hücrelerle aynı değildir ve sürekli yenilenirler, böylece her gün 330 milyar yeni hücre doğar.

Virüslerin insanoğlunun yaşamındaki rolü

Doğanın ve bu virüslerin yaratılışı öyledir ki insan ırkını yok edemezler. Yani bir hastalığın etkileri ortaya çıktığında insanlığın tamamını veya yüksek bir yüzdesini yok edebileceği hiçbir zaman olmamıştır. Takdir insanın hayatta kalmasıdır. Koronavirüs gibi hastalıklar çok yaygın. Ama insanoğlu hala ayakta.

Yaratılışın başlangıcından beri virüsler hayatımızda olmuştur. Yani genlerimizin yaklaşık yüzde sekizi virüslerden oluşuyor. Tabii ki, bu virüslerin küçük bir kısmını belirledik ve bunlar genellikle okyanus tabanında ve deniz yaşamının önemli bir parçasıdır. Enbiya suresi 30. ayetinde şöyle buyurulmakyadır: "İnkâr edenler, gökler ve yer bitişik iken onları ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmezler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?".

Bence bu ayetin yorumu hayatın sudan başladığı şeklinde olabilir ve bu daha çok evrim teorilerine benziyor.

Beden biliminin harikaları

Bilgi ileten 100 milyar sinir hücremiz var. Bir insan konuşurken sinirden gelen bilgiler birbirine iletilir oradan dil kaslarına gelir. Dil hareket ettiğinde bir şekilde anlayacağınız kavramlar size iletilir. Siz de ne söylendiğini saniyenin milyarda biri içinde anlarsınız.

Bu adımları düşünürseniz, ne kadar karmaşık olduklarını anlayacaksınız. Bu bilgiyi beynimizin yayma hızı saatte 500 kilometreye yakındır. Damarlarımızı birbirlerine bağlarlarsa yaklaşık 96 bin kilometre olacak, bu da bizim dünyanın çevresini iki kez dolaştığımızdan daha fazladır.

Bu konularla tanıştığımızda, tıp okumanın neden tavsiye edildiğini anlıyoruz. Elbette kabul etmeliyiz ki tıp biliminde yaşanan gelişmelerin çoğuna rağmen bilgimizden çok bilinmeyenlerimiz çoğalmıştır.

Tıp ilmi

Tıp ilmi kutsal bir bilim dalıdır. Kutsallığı insanların hayatını kurtarmaktan gelmektedir. Kur’an’da bir insanı kurtaranın tüm insanlığı kurtarmış gibi olacağından bahsedilir. Mâide suresi 32. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: "Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir."

4080433

captcha